Tanrılar Bakteri Olabilir mi?

İnsan için bir yaradılış hikayesine ve bir yaratıcıya inanmak bir ihtiyaçtır. Bunun evrimsel, psikolojik ve sosyolojik gerekçeleri vardır. Bu sebeplerden birincisi bir şeye inanmak insanlar için evrimsel açıdan aidiyet duygusu oluşturduğu için yaşama amacı sağlamak açısından fayda sağlıyor olabilir. İkinci neden ise bir tanrıya ait olmak psikolojik olarak o tanrı tarafından sağlanan bir koruma olduğu

Küffarın Devesi

Son zamanlarda medyada, sosyal medyada ve çeşitli yayın kuruluşlarında bazı helal ve haram değerlendirmeleri görmekteyim. Üstelik bu helal ve haramlar bilfiil insanların ağzında sakız olmuş durumdadır. Bu helal veya haramlar genelde Ümmet-i Müslümin’in (bundan sonra Müslüman Millet diye bahsedeceğim) rızkı ile ilgili bilgiler oluyor. Fakat garip bir şekilde belirli bir grup insan “helal” ve “haram”

Cahil Mutluluk

Şimdiye kadar yaşamış olduğum hayatı göz önünde bulundurduğumda büyük bir kısmının Rize/Merkez’de yaklaşık yüzde onluk bir kısmını ise Erzurum/Tekmanda geçirdiğimi söyleyebilirim. Şöyle bir geçmişe dönüp baktığımda bu sürenin neredeyse tamamında öfke ve stres düzeyimin hep belirli bir değerin üzerinde olduğunu görmekteyim. Bu öfke sürekli olarak ruhsal deformasyonlara sebep oluyor, arada bir patlayarak istemediğim şeyler yapmama

Bir Sanat ve Edebiyat Dalı Olarak Fakirlik

Eskiden beri insanların “fakirlik” kavramını zihinlerinde nasıl algıladıklarını hep merak etmişimdir. Basit bir gözlem yaparak aslen idare eder bir geliri olan insanların bundan tatmin olmayıp fakirlikten dem vurduğunu; gerçekten fakir olduğunu düşündüğümüz insanların bu konuda çok konuşmadığını ve her zaman şükür sahibi olduğunu görebilirsiniz. Örneğin çok zaman önce öğretmenlik stajımı yaptığım yıllarda, çalışmış olduğum okulda;

İngilazca

Ülkemizde sanıyorum belirli bir yaşa gelmiş olan bir insan, hayatında en fazla bir yabancı dil öğrenmeye çalışmıştır. Buna karşılık dışardan görülen mevcut duruma bakılırsa bu konuda o kadar başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Herkesin ağzında olan “ben söylenenleri anlıyorum fakat konuşamıyorum!” şeklindeki savunmayı bir kenara koyarsak öğrendiğimiz kelimelere bir de kendi yöresel şivemizi de ekliyoruz. Örneğin bir

TEPEYE DÖN