Boş işler müdürü

Yapmış olduğum mesleği göz önünde bulundurduğumda öğrencilerin bazı tutum ve davranışlarının beyninin karar alma mekanizmasını çok zorladğını söyleyebiliriz. Bunlardan birisi de normalde yapmayacak olmasına rağmen bazı arkadaşlarına görev verdiğim için benden inatla ve ısrarla yapmayacak olduğu iş için görev istiyorlar. Ben de özellikle kendimi mutlu hissettiğim günlerde kendilerine parmağımı uzatarak “seni boş işler müdürü yaptım” diyorum. Evet, böyle harika bir espri anlayışım var. Aslen bu espri bir seferinde 3 – 4 tane öğrenci gelerek benden görevler istediklerinde birini sağ kolum, diğerini sol bacağım yapma esprimden sonra ikinci sırada yer alıyor.

Özellikle mutlu olduğum günlerde takınmış olduğum bu eşsiz espri anlayışımı bir yana bırakacak olursak; aslen yetişkin bir insanın minyatürü niteliğinde olan, yetişkin insanların sahip olduğu tüm özelliklerin henüz gelişmemiş hallerine sahip olan çocuklarda “boş işler müdürü” olmanın bile garip bir motivasyon sağladığını fark ettim. Bu motivasyon hem “boş” dahi olsa bazı “işler” ile uğraşmanın sağladığı bir şeyi başarma içgüdüsünden, hem de “müdür” kelimesinin sağlamış olduğu yöneticilik büyüsünden kaynaklandığını düşünmekteyim.

Ortaya çıkan manzara ise öğrencilerde ilgili işlerle gerçekten ilgililenme, çoğu zaman oyun oynamayla ilgilenmeyip benim vermiş olduğum “boş işler” ile ilgilenme şeklinde motivasyon sağlıyor. Öyle ki normalde bu öğrencilere yaptırdığım şey dosyalarımı taşıtmak, ben gelmeden sınıfı susturmayı sağlamak, bazen çantamı taşıtmak gibi şeyler oluyor. Bazen akıllı tahtayı açmalarını istiyorum. Fakat bu işleri yapan öğrenciler garip bir şekilde kendisini bir çeşit müdür olarak kabul etmenin sağladığı bir isteklilik haline gelmelerine sebep oluyor ilginç bir şekilde.

Sonuç olarak insanları “boş işler müdürü” yapmak gibi basit şeylerle bile psikolojik bir rahatlama ve tatmin hali ortaya çıkartabiliyoruz. Her bir işbir kalemi almak, tahtaya bir modeli çizmek, bir dosyayı gidip almak gibi çok çok basit işlerden oluşuyor olsa da diğer insanlardan farklı olmak, farklı olarak bir şeyleri yönetebiliyor ve üst olabiliyor olmanının beyinde mutluluk hormonu salgıladığını gözlemlemekteyim.

Kişi garip bir şekilde “boş işler müdürü” olduğunu biliyor. Yaptığı işlerin “boş işler” olduğunu da biliyor. Gelinen noktada bu yaptığı işleri ömür boyu yapsa benden bir menfaat sağlayamayacağını da biliyor. Garip bir şekilde kendilerinin müdürlük makamına yükselmenin mutluluğunu yaşarken bu yöneticilik makamını onlara okul ortamındaki liderleri olan benim verdiğimin de farkındalar. Gariptir boş işler müdürünün de bir öğretmeni var. Buna rağmen bu işleri yapmanın bir keyif sağladığı görülmektedir.

Peki bu ne şekilde kullanılabilir?

Eğer çevrenizde bir şekilde sizin görev vermeniz gerektiği ve onlarında yapmak durumda olduğu bir durumunuz varsa, benim durumumda bu öğrencilere görevler vermek oluyor, başka bir durumda da örneğin bir projede çalışan 3- 4 kişilik bir ekibin lideri niteliğinde olabilirsiniz, böyle bir durumda kişilere direk al şu işi yap demek yerine öncelikle işin çok küçük bir parçasını vererek onun işe epeyi güdülenmesini sağlayabilirsiniz.

Örneğin bir seferinde yetişkin insanlardan oluşan bir gruba robotik alanında bir proje yaptırmayla uğraşıyordum. Onlara robot bu, parçalar bu, şu şekilde montaj yapılıyor bu şekilde algoritması yazılıyor deyip hadi yapın deyip bir anda kendilerini büyük bir yükün altında hissedeceklerdi. Beyinlerinde olması gereken mutluluk hormonunu salgılayabilmek için çok zor bir işi başarması gerekecekti. Fakat daha kısa aralıklarla bu hormonu salgılayabilmek beyin için daha ideal bir durum olacaktır. Bu durumu tercih edecektir. Dolayısıyla eğer az sayıda insna görevler veriyorsanız onları boş işler müdürü yapmanızı tavsiye ederim. Dolayısıyla bütün bir robot yapmak yerine örneğin başlangıçta sadece bir blok parçasının yerine yerleştirilmesini gösterin, bütün blokları birbirine takma görevini bir kişiye verin. Dolayısıyla bu görevi alan kişi sadece iki tane lego bloğunu birbirine taktığı için istenen mutluluk hormonunu salgılayacaktır.

Bu şekilde yapılan işe en azından çok ufak bir sorumluluğu bulunan insanları tatmin etmek ve işi sevdirmek kolay bir hale gelebilir. Fakat her yerde olduğu gibi buna da cevap vermeyen insanlar olacaktır. Onlar için yapılacak şimdilik hiç bir şey yok. Zira bir insan lego bloklarını takmak için bile bir sorumluluk göstermiyorsa onun için yapılacak bir şey yoktur. Fakat çok ufak bir sorumluluk ve istek gösteriyorsa, bu ufak istekleri ufak görevlerle pekiştirmenin iş tatmini açısından önem belirtiğini gözlemleyebiliyoruz.

TEPEYE DÖN